Category: Incest/Taboo Stories

Herkes Kendi Annesini

by sevilenn©

Raziye:

Müberra'ya her şeyimi anlatırım. Aramızda hiç gizlimiz yoktur. O da aynı şekilde bana anlatır. Anlattığına göre oğlu Halil Müberra'nın iç çamaşırları ile otuz bir çekmeye başlayalı epey olmuş.

Müberra "Eskiden pamuklu don giyerdim, rahattım. Derken Halil'in benim donlarıma boşaldığını fark ettim. Önceleri çok canım sıkıldı ama sesimi çıkarmadım. Sonra aklıma hınzırlık girdi. Şeffaf, dantelli donlar giymeye başladım. Halil'in daha sık otuz bir çekmesine sebep olduğumu anladım. Daha da hınzırlık yapmaya başladım, tanga giymeye başladım" dedi.

"Mustafa hoşlanmıştır" dedim.

Müberra "Hem de nasıl hoşlandı bilemezsin. Beni her gün sikmeye başladı. Tanganın ipini kenara çekip beni sikiyordu. Sonuçta, her sabah sikişiyorduk. Hastaneye giderken bu ıslak tangamı çamaşır makinasının üstüne bırakıyordum. Akşam eve geldiğimde tangamın yeri değişmiş oluyordu. Halil'in babasının beliyle ıslanmış tangam ile otuz bir çektiğini anladım" diye anlattı.

"Yazık değil mi çocuğa, eziyet etmişsin bence" dedim.

"Yok hayır, Halil'e çok faydası oldu. Genç kızlarla ilgilenmez oldu. Benim yaşımdaki kadınlarla ilgilenmeye başladı. Mahallede tanınır oldu."

"Yavrum, Halil daha çocuk."

"Ne çocuğu, Halil'in çocukluğu mu kaldı. Halil'i çekip götüren bir sürü kadın ortaya çıktı. Arabasına alanlar, benimle ahbaplık kurmaya çalışanlar, kocasını Mustafa'ya gönderenler, daha neler çıktı."

"Halil de çok yakışıklı oldu. Sarı saçlar, mavi gözler, yavrum benim, pek güzel oldu."

"Kadının biri bana geldi, elinde çiçek, çikolata, topukluları giymiş. Etekler neredeyse belinde. Bana ağladı. Kocasından nefret ediyormuş. 'Ne olur abla Halil'i bana yap' dedi, ağlamaya başladı."

"Deli midir nedir, babasından kız istermiş gibi" dedim.

"Aynen öyle. Senin anlayacağın, artık Halil'i tutamıyoruz. Ortadan iki üç gün kayboluyor, okula da gitmiyor, kadınların yanına gidiyor. Altın takanlar var, elbise, ayakkabı alan çok"

Müberra'nın anlattıkları tıpkı Süleyman'ın yazlıktaki açılışına benziyordu. Hemen hemen aynısı bizim başımıza da gelmişti. Rafet'in akıllı tutumu Süleyman'ı kurtardı. Rafet Süleyman'ı siktiği yaşlı kadınlara para vermeye alıştırdı. Kadınlar da bu işe alıştı.

Müberra bunları biliyordu, ben anlatmıştım. Para işinin kadınları kocalarına karşı dikkatli davranmaya yönlendirdiğini, üstüne üstlük "beni istiyorlar, beni sikmek için para veren genç delikanlılar var" diyerek gururlandıklarınım aramızda konuşmuştuk.

Müberra'ya "Mustafa ile konuşsan, bu işin sonu kötü olacak, kadınlardan birinin kocası, şusu busu ortaya çıkacak, çocuğa zarar verebilecek desen" dedim.

Müberra "Mustafa ile çok konuştum, laf dinlemiyor, 'benim oğluma bu karıların hepsi helal, benim oğlum aslandır, kaplandır' havasında" dedi.

"Müberra bu işi biz kendimiz çözelim. Süleyman'la benim başladığım gibi başlayalım. Sevilen'in kaynanası hamam sefasına bizi davet etmişti. Mücella'yı arayım, kadının özel hamamında seni Halil ile birleştirelim. Uygun olmaz mı, ne dersin" dedim.

Halil:

Annem bir arkadaşına okey oynamaya gideceğini, akşama doğru onu arkadaşının evinden almamı söyledi.

"Evde kapalı yüzme havuzu var. Hangi mayomu giysem acaba, ne dersin" diye sordu.

"Şeffaf haşemanı alsana" dedim.

Annem kapalı değildir. Arkadaşlarından çoğu kapandı. Onlara uymak için annem birkaç haşema edindi. Annemin suya girince şeffaflaşan bir haşeması var. Koyu ten rengi. Anneme çok yakışıyor. Önü de fermuarlı.

"Süleyman da gelebilir, beni o mayo ile görürse ayıp olmaz mı sana, kıskanmaz mısın?" diye sordu.

"Kıskanırım tabii ama sana çok yakışıyor" dedim.

"Canım benim, annesini kıskanan sevgilim benim" dedi, bana sarıldı, yanaklarımdan öpmeye, boynumdan öpmeye başladı. Üzerinde ince sabahlığı vardı, bana sarılınca memelerini göğsümde hissettim, sikim kalktı.

Annem, ev sahibi hanımın 60 yaşına yakın olduğunu, çok seksi bir kadın olduğunu söyledi.

"Nasıl yani" dedim. "O yaşta nasıl seksi oluyor"

"Görünce anlarsın" dedi. "Niye olmasın ki" dedi. "Ben 42 yaşındayım ama bak sana sarılınca sikin kalkıverdi" dedi.

"Sen başkasın anne, senin üstüne kadın yok ki" dedim.

"Yerim seni ben, yerim, yavrum benim, güzel oğlum benim" dedi, dudaklarımdan öptü.

O güne kadar annemi düşleyerek çok otuz bir çektim ama annemle böyle hiç öpüşmemiştik. Bugün bir değişiklik olduğunu hissettim.

"Aslında tam havuz sayılmaz, özel bir hamam, haşemamı çıkartmam gerekebilir, sakın tepki göstermeyesin orada" dedi. "Raziye teyzen ile Süleyman abin de orada olursa, onların yanında bir terslik olmasın diye anlatıyorum bunları" dedi.

Raziye teyzem kapalıdır ama Raziye teyzemin altı tanga bikinileri olduğunu biliyorum. Süleyman abim anlatmıştı. Vücudunun da aşırı güzel olduğunun farkındayım.

"Merak etme anne, terslik olmaz" dedim.

Süleyman:

Annem, Sevilen ablanın kaynanasının hamamına davetli olduğumuzu söyleyince çok sevindim. "Müberra ile Halil de gelecekler sanıyorum" dedi.

Halil çok sempatik bir çocuk. Kadınlar ile arasının iyi olduğunu biliyorum.

"Hamamda hep birlikte soyunacak mıyız yoksa erkek kadın ayrı mı?" diye sordum.

"Önce ayrı başlar da sonra gelişmeler ne olur, yaşayıp göreceğiz" dedi.

"Müberra ile benim niyetimiz sınır koymamak, ne olursa yaşamak şeklinde" dedi.

Annem "Bana kıyafet seçecek misin?" dedi.

"Pembe büstiyerinle siyah şalvarını giyer misin" dedim.

"Dolaptan versene ne istiyorsan" dedi, soyunmaya başladı. Pembe büstiyer anneme çok yakışıyor. Önden düğmeli. Memelerini alttan kaldırıyor, meme başları üstten dışarıda kalıyor. Şalvar da ipek gibi bir kumaş, elledikçe elin kayar, her yerini hissedebilirsin. Üstüne siyah pardösüyü giyince hiçbir şey belli olmaz, pardösüyü çıkarınca annemi sikmek istemeyecek bir erkek olacağını sanmıyorum. Uzun sivri topuklu, bilekten bağlı gümüş rengi ayakkabılarını da verdim, annem o biçim oldu.

Koltuk altlarına, memelerinin altına bir de bacaklarının arasına parfüm sıktı. Ayakkabılarını çıkardı, bir poşete koydu, "Ben gidiyorum, geç kalma, evi de ara, orospu karın beklemesin, bu akşam orada yatabiliriz" dedi. "Şu zarfı da yanına al, kaynana oğlundan bile para alıyormuş, içinde bin lira var, işin başında kadına ver" dedi.

"Burada iki zarf var" dedim.

"İnce olanı Müberra teyzen için gerekebilir" dedi.

"Sen şimdi, Müberra teyzemi...ciddi misin sen anne" dedim.

"Olmaz olmaz deme, olmaz olmazmış" dedi.

"Mustafa amcan biliyorsun arkacıdır, sen de Müberra teyzenin arkasını merak edip duruyorsun, belli mi olur, neler olacağını bilemezsin" dedi.

Karım Mehtap'ı aradım. Uzun süre açmadı. Mehtap büyük halanın evindeymiş. Ankara'ya gitmek zorunda olduğumu, uçakta yer bulursam geç vakit döneceğimi, bulamazsam yarın döneceğimi söyledim. Geç kalırsam WhatsApp'ımın açık olmasını, beni merak edeceğini söyledi.

"Yarına kalırsan, öğleden sonra beni evde bulamazsın, merak etme. Hala ile bir arkadaşına dikiş dikmeye gideceğiz" dedi. Hala ile Mehtap'ın terzi çıraklığı zamanından beri devam eden bir ilişkileri var. Kadın kadına ilişkileri var. Büyük halanın sesi telefona geldi, "Süleyman yavrum, yarın akşam Mehtap sana kurban olsun" dedi. "Yarın akşama kadar Mehtap benim, akşam senin" demek istediğini anladım.

Müberra:

Hastaneye telefon ettim, izin aldım. Sonra arkamı temizledim. Yanıma bir tane de yedek lavman tüpü aldım. Raziye'yi bekletmemek için yola indim. Raziye cipiyle geldi, Sevilenin kaynanasının villasına gittik. Kapıyı Moldovyalı hizmetçi açtı, bizi salona aldı. Kaynananın yanında arkadaşı Sevim de vardı. Çay içtik, okey masasına oturduk.

Akşamüstüne doğru önce Halil, sonra Süleyman geldiler. Bizimle birlikte oturdular. Televizyonda maç seyrettiler. Halil sürekli olarak Raziye'nin büstiyerinden fışkıran memelerine bakıyordu. Okey bitince Raziye Halil'in oturduğu koltuğun kol yerine oturdu, elini Halil'in omzuna attı, ensesini tırnaklarıyla hafifçe okşamaya başladı. Sağa sola döndükçe meme başları iyice ortaya çıkıyor, sonra gene içeri giriyordu.

Kaynana yerinden kalktı, Raziye'nin yanına gitti, büstiyeri hafifçe aşağı doğru sıyırdı, Raziye'nin memeleri tam olarak ortaya çıktı. Eğildi, Raziye'nin başörtüsünü çözdü, "buna gerek kalmadı" dedi.

Raziye yan dönüp Halil'in kucağına yanlamasına uzandı, bir eliyle Halil'in boynuna tutunurken diğer elini şalvarının içine soktu. Şalvar o kadar ince bir kumaştan yapılmıştı ki Raziye'nin elinin hareketleri fark edilebiliyordu. Amcığını okşuyordu. Görebiliyorduk. Halil eğildi Raziye teyzesinin memelerini öpmeye başladı.

Sevim kalktı, "bana müsaade, benim yemekli misafirlerim var bu akşam" dedi. Kaynana Süleyman'a "Hamamı göstereyim mi size" dedi. Kaynana, Süleyman, ben, üçümüz hamama geçtik. Bahçede küçük taş bir bina idi. Ortada göbek taşı, üç yanında kurnalardan su akıyordu. Yanda soyunma odasına girdik. Süleyman kaynanaya bir zarf verdi. Kaynana "Teşekkür ederim hayatım, çok kibarsın" dedi. Süleyman bir zarf da bana verdi. Süleyman'ın hem kaynanayı hem de beni sikmek istediğini o an anladım.

Yüzümü al bastı. Çok hoşuma gitti. Bebekliğinden beri tanıdığım Süleyman beni sikmek için para veriyordu. Amım sulandı. Süleyman'a sarıldım, öpmeye başladım. Dilimi ağzına soktum. Dilimi emmeye başladı.

"Beni istiyor, bu çocuk annesinin en eski arkadaşını sikecek, parasıyla beni sikecek, beni orospusu yapacak" diye düşündüm. Hızla soyundum. Kaynana ile Süleyman da soyunmuşlardı. Benim ellerimden tuttular, kurnalardan birinin başındaki alçak tabureye oturttular. Bacaklarım haliyle iki yana açılmıştı, amcığım ortada idi. İkisi birlikte beni sabunladılar, su döktüler, tekrar sabunladılar. Sabunlu vücudumu okşamaya başladılar

Süleyman amcığıma iki parmağını sokup oynamaya başladı. Kaynana da Süleyman'ın sikini sıvazlıyordu.

Süleyman'a "Ne kadar güzel bir sikin var, hadi sok şu annenin orospu arkadaşının amına" dedi.

"Halil salonda anneni sikiyordur şimdi" dedi. "Annenin amına girip çıkıyordur" dedi.

"Sen de Halil'in anasının amına göm" dedi.

Ellerimden tuttular, göbek taşına yatırdılar. Süleyman bacaklarımı omzuna aldı, sikini doğruca sabunlu götüme dayadı. Kaynana kulağıma eğildi "Temiz mi?" diye sordu.

"Tertemiz" dedim.

"Kaput taksın mı?" dedi.

"Öylece soksun" dedim.

Kaynana uzandı, Süleyman'ın sikini götüme doğru ittirdi. Süleyman bir hamlede dibime girdi. Gelmeye başladım. Arka arkaya oluyordum.

Kaynana göbek taşından kalktı, Süleyman'ın arkasına geçti, bir koluyla vücuduna sarıldı, öbür elini arkasına uzattı.

"Sen bu kadının götüne, ben de seninkine" dedi.

Süleyman inledi. Kadının Süleyman'ın götünü parmaklamaya başladığını anladım. Kocamdan alışığım buna. Mustafa götünün parmaklanmasından çok hoşlanır.

Süleyman çıldırmış gibiydi.

"Orospu Müberra, seni sikmeyen bir ben kaldım. Amını götünü sikmeyen kalmadı. Bayılıyorsun götünden sikilmeye. Bütün hastane seni sikti" diyordu.

"Sen de sik Süleyman, her gün sik götümü, amımı sik, em yavrum teyzenin memelerini em" dedim. Memelerimi tutup ağzına uzattım

Süleyman beni dövmeye başladı. Önce bacaklarıma vurdu, sonra kalçalarıma arka arkaya vurmaya başladı.

Kaynana devreye girdi, "Domal güzelim" dedi.

Döndüm. Domaldım.

Kadının elinde kırbaç gibi bir sopa varmış. Kalçalarıma şaklatmaya başladı. Durdu.

"Sok Süleyman" dedi.

Süleyman'ın girmesiyle tekrar gelmeye başladım.

Kaynana sırtıma, omuzlarıma şaklattıkça Süleyman'ın siki sanki on misli büyüyor gibiydi.

Oracığa serildim, kaldım. Kaynana Süleyman'ı elinden tutup yan odadaki kanepeye oturttu, kucağına oturdu, Süleyman'ı öpmeye başladı. Taş gibi sertleşmiş sikini amına yerleştirdi, yavaş yavaş oynamaya başladı.

Süleyman'a "Annenin amı daha tatlıdır" dedi, Süleyman'ı öptü. Memelerini emdirdi, "Isır, ısır, izi kalsın, oğlum görsün" dedi.

"İstediğin zaman beni sikmeye gelebilirsin" dedi.

"Boynumun kırışıklarını em Süleyman" dedi. Kalçalarını sağa sola oynatırken "Annenin amının tadı nasıl?" diye sordu.

"Yalatıyor mu sana?" diye sordu.

"Ağzını sikiyor musun annenin?" dedi.

"Babanın yanında anneni hiç siktin mi?" diye sordu. "Bir gün birlikte gelin, anneni sikerken babana seyrettireyim" dedi.

Süleyman "çok iyi olur" dedi.

"Birazdan oğlum gelecek, Müberra'yı oğlumla sandviç yapın, Halil'e seyrettirelim" dedi.

Kalktı, dışarı çıktı. Süleyman derhal üstüme geldi, amımı sikmeye başladı.

Halil:

Raziye teyzemi ben hep kapalı görmüşümdür. Ayak bileklerine kadar örtülüdür. Ayaklarını bilirim, çok güzeldirler. Anneme geldiğinde Raziye teyzemin çorapsız ayakları hep sikimi kaldırmıştır. Bembeyaz yumuk ayakları vardır.

Okey masasında Raziye teyzemin çıplak omuzları ve memelerini görünce ne yapacağımı şaşırdım. Konuşamaz oldum. Nefesim daraldı. Sikim taş gibi oldu.

Raziye teyzemin kucağıma oturacağını rüyamda görsem inanmazdım. Ama işte oluyordu.

Annemlerin salondan çıkıp gittiklerini fark etmemişim. Raziye teyzemin memelerine ve amcığını okşayışına dalmışım.

Raziye teyzem "Memelerimi sevdin mi Halil?" diye sordu.

Meme başını emdim.

"Süleyman da çok seviyor bunları" dedi.

Diğer meme başını emmeye başladım. Ayaklarını uzattı.

"Hep ayaklarıma bakarsın, farkındayım Halil" dedi.

"Annenin bacaklarına da bakıyor musun?" dedi. Cevap vermedim.

Şalvarının uçkurunu çözdü, elleriyle şalvarını aşağı çekti, "Amcığım nasıl Halil?" diye sordu.

Hırıltılar çıkarıyor, konuşamıyordum, Raziye teyzeme cevap veremiyordum. Memelerini öpmekten başka bir şey yapamıyordum.

Kucağımda bana doğru yan döndü, şalvarını iyice aşağıya itti, üstteki bacağını karnına çekti. Amcığı tam karşımdaydı.

"Bu amcığı Süleyman her gün sikiyor" dedi.

"Rafet dayın da sikiyor" dedi.

"Hadi Halil, sik beni, göm teyzene, sik beni" dedi.

Ayağa kalktı, şalvarını çıkardı, kanepeye oturdu, gümüş renkli bağcıklı ayakkabılarını iki yanına doğru koltuğun üzerine çekti, dizlerini iki yana büktü. Bir parmağını amına sokup çıkarmaya başladı.

"Gel Halil, dibine kadar sok" dedi.

Raziye teyzeme gömdüm.

"Ohhhh" dedi. Gelmeye başladı. Çok yavaş girip çıkıyordum. Gözlerimin içine bakıyordu. Gülümsüyordu.

Saçlarımdan tuttu, başımı yüzüne iyice yaklaştırdı, "Sen bir orospu çocuğusun Halil" dedi. "Annen orospu. Anneni herkes sikiyor Halil" dedi. Dudaklarımı öptü. "Anneni böyle sikiyorlar" dedi.

İki meme başımı parmaklarıyla sıkmaya başladı, Raziye teyzemin boynunu ısırdım. "Süleyman şu anda anneni hamamda böyle sikiyordur herhalde" dedi. "Süleyman annenin boynunu ısırıyor mu acaba, amını emdi mi?"dedi.

Dudaklarıma yumuldu. Emdi.

"Hastanede ananın amını sikmeyen doktor kalmadı Halil" dedi.

"Kucaktan kucağa gezdiriyorlar senin ananı, götünü sikiyorlar" dedi.

Boşalıyordum ama yine sertleşiyordum. Üç kere boşaldım, hala Raziye teyzeme girip çıkıyordum.

"Süleyman'la annenin sikişmesini görmek istiyor musun" diye sordu. Başımı evet der gibi salladım.

"Kendi anneni sik Halil, herkes önce kendi annesini sikmeli" dedi.

Hakan:

Annem misafirlerimiz olduğunu, eve gitmeden önce ona uğramamı söylemişti. Sevim'i siktireceğini sanmıştım. Sevim ortalıkta görünmüyordu. Bu yeni kadınları tanımıyordum. Eve gelince Moldovyalı hizmetçi salonda misafir olduğunu, benim hamamda beklendiğimi söyledi. Doğruca hamama gittim. Annem camlı odada idi. Şeffaf tülünü giymiş, olanları seyrediyordu.

"Şu oğlan bana bin lira verdi" dedi. "Kadın annesinin yakın arkadaşı. O kadının oğlu da salonda bunun annesini sikiyor" diye özetledi.

"Nasıl tanıştınız anneciğim?" diye sordum.

"Mücella getirdi bunları, benden rica etti, oğlanları annelerine alıştırmaya yardım eder misin dedi. Biri tamam, şu oğlan annesini ilk defa burada sikti. Bu kadın da ricacı oldu, benim oğlumu da alıştırmaya yardım eder misiniz dedi. Salondaki kadın tesettürlü, bu değil. İkisi yakın arkadaş" dedi.

"Benim ilgimi çekmedi anneciğim" dedim.

"Ben Sevim burada sandım" dedim.

"Sen de bir Sevim tutturdun, nesi var Sevim'in, sıçan gibi karıdır Sevim" dedi.

"Kırbaçlanmaktan hoşlanıyor, o huyunu seviyorum Sevim teyzenin" dedim.

Elini sikime attı, sıktı, "Benim oğlum sapık, Sevim teyzesinin götünü kırbaçlayıp sikiyor" dedi. O sırada telefon çaldı. Karım telefon ediyordu. Telefonu konferansa aldım. Karım, Sevim abla ile kocasının akşam yemeğe geleceklerini, belki yatıya kalacaklarını söyledi.

"Bir de sürpriz var, Sevim abla küçük bir kız bulmuş, onu getirecek" dedi.

"Tamam hayatım, birazdan oradayım" dedim, kapattım.

Annem, "İti an sopaya davran demişler, hadi git sen o zaman, insanları huzursuz etmeyelim" dedi.

"Ben içeri gireyim, çocuğun o kadar parasını aldık, her zaman geleceğe benziyor, Mücella'ya gitmem, burada kırarım oğlanın kafasını" dedi.

Sonra bana döndü, "Bana para getirmiş miydin?" diye sordu.

"Param yoktu anne" dedim.

"İyi, o zaman sen Sevim'le karına git" dedi, çıktı. Sonra, aklına bir şey gelmiş olmalı, geri döndü, "Onlar şıllık, senin anan ise orospu, unutma" dedi. Tekrar çıktı.

Raziye:

Halil'i üstümden kaldırdım, elinden tuttum, hamama götürdüm. Çıplaktık. Pencereli odaya soktum. İçeride Süleyman kaynananın amını yalıyor, Müberra onları seyrediyordu. Bacaklarını açmıştı.

"Ananın amına bak Halil, sırılsıklam olmuş, belli ki Süleyman ananı iyice sikmiş" dedim, Halil'in sikini sıvazlamaya başladım.

Halil, "Götünü sikmiş" dedi.

Dikkatli bakınca Müberra'nın götünden ince ince bel aktığını gördüm.

"Bravo delikanlı, hadi git anneni sev" dedim, ara kapıyı gösterdim. Zombi gibi yürüdü, gitti, Müberra Halil'in yaklaştığını gördü, kollarını iki yana açtı, "gel" dedi.

Halil hiç konuşmadan annesinin amına yerleşti. Müberra ağlamaya başladı. Halil'e sarılmıştı. Ağzının oynamasından dua okuduğunu anladım. Halil hızlandıkça Müberra hıçkırıklar arasında çığlık atmaya başladı. Elektrik çarpmış gibi her yeri titremeye başladı.

O sırada bir de baktım, kaynana beline bir yapma yarrak bağlamış, Süleyman'ın arkasına geçiyordu. Süleyman domaldı, kadın koca yarrağı Süleyman'ın götüne yerleştirdi, bekledi, bekledi, sonra gidip gelmeye başladı. Süleyman inliyor, mırıldanıyor, çok zevk aldığını her haliyle belli ediyordu. Çok şaşırdım. Oğlumun bu huyunu hiç bilmiyordum. Müberra kocasının bu huyunu anlatmıştı ama Süleyman'dan hiç beklemezdim.

Kaynanaya duyduğum hürmet bu olayla çok daha arttı.

Ayrılırken kadına sarıldım, "Kocamı da getirmek isterim" dedim.

"Memnun olurum, şeref verirsiniz Raziye Hanım" dedi.

"Geldiğinizde yatıya kalırsınız inşallah" dedi.

"Kocanız zarfını unutmaz sanırım" dedi.

"Hiç şüpheniz olmasın hanımefendi, ben kendim getiririm zarfı" dedim.

Written by: sevilenn

Please Rate This Submission:

Category: Incest/Taboo Stories