Category: BDSM Stories

Şarap Şisesinin Mantarı

by lulukucu©

Bu hikayemi ve daha önceki hikayelerimi okuyanlar için önemli bir not:

Efendim Saygıdeğer Orospu Göknil Hanım gerçektir. Ben onun sanal kölesi olma şerefine erişmiş değersiz bir hiçim. Bu hikayeleri yazabilmem için bana ilham veren, beni yönlendiren o muhteşem varlığa müteşekkirim. (lulu)

Orospu Göknil Hanım'ın kocası hala iş seyahatinden dönmemişti. Üst kattaki kiracılar ile olan sikişmeleri devam ediyordu. Ancak onlar öğrenci oldukları için sadece akşamları bu azgın orospuyu sikebiliyorlardı. Ama bu işin bir de gündüzleri vardı. Doymak bilmeyen bu kaltağı gündüzleri kim sikecekti? Aklına kölesi lulu geldi. Onu gündüzleri kullanabilirdi. Hemen telefona sarıldı ve sesli çevirme için o şuh sesi ile "luluuuu" dedi. Telefon, lulu'nun numarasını çeviriken sol eli hafif kıllı amının üzerinde dolaşmaya başlamıştı.

"Sahibem Orospu Göknil Hanım'ın izniyle alo" diye açtı telefonunu lulu.

"Aferin, emirlerimi yerine getirmen hoşuma gitti"

"Tabiki bütün telefonları emrettiğiniz gibi, herkesin benim sizin değersiz köleniz olduğumu öğrenmeleri için böyle açıyorum efendim."

"Tamam, tamam yalakalık yapmayı bırak!!!! hemen evime gel!!!" diyerek telefonu suratına kapattı kölesinin.

lulu heyecanlanmıştı. Sahibesi acaba ona neler yapacaktı? Başına gelecekleri düşününce içini bir mutluluk kapladı. Efendisi ona hizmet etme şerefini vermişti. Hemen hazırlanmaya başladı. Duş alıp, traş oldu. En güzel kokularını sürdü. İçine Orospu Göknil Hanım'ın emrettiği gibi kırmızı bir kadın külodu giydi. Bu herhalde sahibesinin onu feminize etme planlarının bir parçası idi. Üzerine güzel bir kot ve beyaz Tommy Hilfiger tişörtünü giydi. Arabasına binip derhal efendisinin Nişantaşı'ndaki evine gitti.

Kapıyı saygı ile çalıp beklemeye başladı. Birazdan Orospu Göknil Hanım kapıyı açıp lulu'yu içeri aldı. lulu'nun karşısında muhteşem bir güzellik duruyordu. Üzerinde siyah içindeki dantelli sutyeni gösteren şeffaf bir bluz ve mini etek giymişti sahibesi. Havalar ısındığı için çorap giymemişti o güzel bacaklarına. Ayağında ise, topuklu, bantlı açık bir ayakkabı vardı. Seksi ayakaları bu güzel ve pahallı ayakkabılarla kutu içinde bir mücevher gibiydi. Bu kıyafeti ve bacakalarının çıplak olması onu tam bir orospuya benzetmişti.

"Merhaba Saygıdeğer Efendim" dedi lulu.

"Konuşmana izin verdim mi? aşşağılık köpek!!!"

"Özür dilerim, affedin beni efendim."

"Şimdi ceza olarak ayakkabılarımı yala." diyerek koltuğa oturdu Orospu Göknil Hanım. O seksi ayakkabıları ve ayakları lulu'nun sikini kaldırmıştı hemen. Derhal yere eğilip, sahibesinin önünde eğilerek emri yerine getirmeye başladı. Yere eğilirken dimdik olmuş siki kotunun içinde ezilmişti. İçine giymiş olduğu kırmızı kadın külodunun ipeksi dokusunu yarağının başında hissedince kendinden geçip, "bu yüce dişiye hizmet etmek ne büyük şeref" diye içinden geçirdi.

Orospu Göknil Hanım'ın sol ayakkabısını sağ eliyle topuk kısmından kavrayıp, dilini iyice dışarı çıkartarak yalamaya başladı. Kıvrak ve ıslak dili sanki dans ediyordu bu güzelliğin üzerinde. Dilini ayakkabının ince bantlarının üzerinde gezdirirken ayni zamanda sahibesinin ayaklarının pürüzsüz tenini de yalıyordu. Tam efendisinin ayak parmaklarını yalamaya başlayacakken kafasında "tak, tak, tak" diye bir sesle birlikte gelen acı hissetti. Sahibesi kıvırmış olduğu gazete ile başına vurup duruyordu.

"Aşşağılık köpek, salak herif, ne zaman emirlerimi tam anlayıp öyle uygulayacaksın?!!! Bıktım artık senden!!!!"

"Özür dilerim efendim, ne yanlış yaptım? Emrinizi yerine getiriyordum."

"Ben sana ayakkabılarımı yala dedim, ayaklarımı değil. Dilini ayaklarıma deydirmeden sadece ayakkabımın bantlarını yala!!!!"

"Özür dilerim Sahibem, derhal Sahibem." diye kekeliyerek işine devam etti lulu.

Artık sahibesinin ayakkabısını büyük bir dikkatle yalıyordu. Dilinin ucunu ince bantların dışına taşırmamaya dikkat ediyordu.

Biraz sonra Orospu Göknil Hanım ayağa kalkıp, soyunmasını emretti, lulu'ya. O da bir an bile geçirmeden tişörtünü, kot pantolonunu ve ayakkabılarını çıkarttı. Üzerinde sadece sahibesinin giymesini emrettiği kırmızı ipek kadın külodu kalmıştı. "O kalsın, hatta odama git sütyen kısmını da bul ve giy" dedi efendisi. lulu, utanç içinde Orospu Göknil Hanım'ın odasına gitti. Çamaşır dolabını açtı ve sütyeni buldu. Askılı, yarım kesik, seksi bir sütyendi. Acemi hareketlerle giymeye çalıştı sütyeni. Ama arkasını bir türlü kapatamıyordu. Aynada kendini kadın çamaşırları ile görünce çok aşağılanmış hissetti. Bir an için de olsa üzerindekileri çıkartmayı düşündü. Sahibesinin vereceği cezalar aklına geldi ve hemen vaz geçti. Hem onun varlık sebebi efendisini mutlu etmek değil miydi? "Eğer o kadın çamaşırı giymemden zevk alıyorsa ben de zevk almalıyım" dedi kendi kendine. Sütyenin arkasını kapatamayacağını anlayınca salona gidip efendisinden yardım istedi.

"Efendim emrettiğiniz gibi sütyeni de giydim ama bu salak, beceriksiz köleniz kopçaları kapatamadı. Siz yardım etme lütfunda bulunur musunuz?"

"Gel bakayım, dön arkanı."

"Haahh, hahh!! sersem kölem, tabi kapanmaz. Benim narin vücudumla senin ayı kılıklı göğsün hiç bir olurmu? sana küçük geliyor ondan kapanmamış."

"Neyse böyle giy, arkası açık. Dikkat et üzerinden düşürme bak!"

lulu Orospu Göknil hanımın önünde, üzerinde külot ve sütyenle durarak yeni emirlerini bekliyordu. Bu arada arkası açık sütyen küçük geldiği için omuzlarından kayıp düşmeye çalışıyordu. Düşmemesi için omuzlarını dikleştirip göğüslerini ileri doğru itiyor, omuzlarını sürekli önden arkaya hareket ettirip kaymasını önlemeye çalışıyordu. Efendisi ise onun bu komik durumunu kahkahalarla izliyordu.

"Hadi git bana bir içki hazırla. Mutfaktaki şaraplıkta bir şişe Moskado var onu ve şarap açacağını alıp getir bana."

"Daha önce odama git gene ve siyah topuklu terliklerimi giy, bana hizmet etmeden önce. Biraz daha kadın kılığına girmeni istiyorum."

"Bende tuvalete gidiyorum, geldiğimde burada ol!!!"

"Emredersiniz Sahibem."

lulu Orospu Göknil Hanım'ın odasına gitti ve sahibesinin giymesini emrettiği topuklu terlikleri buldu. Önü kapalı, arkası tamamen açık parlak terlikleri önce eline alıp, kokladı, okşadı, yaladı. Efendisinin bir eşyasına dokunabilmek onu mutlu etmişti. Neyseki ayakları bir erkek ayağı olmasına rağmen çok büyük değildi ve taraksızdı. Siyah topuklu terlikler ayağına olmuştu ama genede tam topuğunu kavramadığı için yürümesi çok zordu. Hem zaten ayağına tam uysaydı da ne olacaktiki. Hayatında ilk defa topuklu bir terlik giyiyordu. Üzerinde durmak bile zordu bir erkek için. Gene de yılmadı ve birkaç adım atmaya başladı. Ayak bilekleri iki de bir boşluğa düşer gibi oluyordu. Kendini toparlamak için kalçalarını ve gövdesini sağa sola çevirip kıvırtıyordu. Bu arada sütyenin düşmemesi için yaptığı hareketler de cabasıydı. Sonunda akıl etti ve bir eli ile sütyenin arkasını tutarak kaymasını önlemeye başladı. Ama bu seferde açıkta tek eli kaldığı için topukların üzerinde dengesini bulmakta zorlanıyordu. Odanın içinde birkaç tur atıp, bu duruma alışmaya çalıştı. Artık kendine biraz güveni gelince odadan çıkıp, salonun önündeki koridordan geçerek mutfağa gitti. Salon kapısından lulu'nun bu durumunu gören Orospu Göknil Hanım tekrar kahkahalara boğuldu. Onun bu dalga geçen, aşağılayan tutumu lulu'nun hoşuna gitmeye başlamıştı. Sahibesine zevk veren bir köle olabildiği için seviniyordu.

Mutfakta şarabı buldu. Bir şarap kadehi ve açacağı ile birlikte bir tepsiye koydu. Şarap açacağı, yeni tip monoblok açacakalardan biri idi. Cam Cola şişesi boyutlarına yakın, üst kısmında kalın çevirme çıkıntıları olan tipteydi.

Tepsiyi iki eliyle tutarak salona geldi. Yürürken topuklu terlik, arkası açık sütyen ve tepsiyi bir arada idare etmek için çok çaba sarfediyordu. Salonda sahibesini beklemeye başladı.

Sahibesi tuvaletten geldiğinde;

"Tepsiyi sehpaya bırak ve servis yap hizmetçi kölem." diyerek tekrar koltuğuna oturdu.

lulu, tepsiyi dikkatlice sehpaya koydu ve şarabı açmaya koyuldu. Şarap açacağı ile mantarı açtı ve mantarı açacaktan çıkarırken sütyenin bir askısı omuzundan kayıverdi. Sahibesinin sütyeni düşürmemesi için verdiği emir gereği bir eli ile tutup tekrar omuzuna koyuverdi. Bu sırada mantar yere düşmüştü. Şarabı kadehe doldurup, gülümseyerek efendisine ikram etti.

"Buyurun, şarabınız efendim."

Orospu Göknil Hanım kadehi sol eline aldı ve sağ eliyle önünde hafiçe eğilmiş lulu'nun yanağına şaaak diye sert bir tokat attı.

"Değersiz, köpek!!, pislik herif!! sen benim şarabımın mantarını nasıl yere düşürürsün?!!! Senden daha kıymetli olan bu mantara nasıl dikkat göstermezsin?!!!!!"

"Özür dilerim sahibem, çok dikkatsizim. Ne olur affedin beni, bir daha size ait olan hiçbir şeye saygısızlık etmeyeceğim, güvenin bana."

"Artık, çok oldun sen. İyi bir cezayı hakkettin."

"Yere eğilerek ellerini kullanmadan mantarı ağzına al, bir dişlerinle kavrayarak ağzından dışarı tut. Sonrada amıma sok mantarı. Bu cezanın ilk kısmı."

lulu derhal yere eğildi ve sahibesinin emrettiği gibi mantarı ağzına aldı. Bu sırada Orospu Göknil hanım mini eteğini sıyırdı ve külot giymediği için tabak gibi açılan amının kanatlarını araladı ve lulu'nun mantarı sokmasına yardımcı oldu. lulu efendisinin amına mantarı iyice sokabilmek için yüzünü tamamen amına doğru itti.

"Şimdi mantarı ağzının içine al bakalım!!! ve biraz önce tuvaletten kalan sidiğimi yalayarak, emerek temizle!!!!"

lulu şimdi anlamıştı cezanın ne olduğunu. Efendisi onu çişini yalatarak cezalandırıyordu. Ama lulu'nun hoşuna gitmişti bu ceza. Böyle yüce bir varlığın çişini yalamak bile bir şerefti onun için.

"Şimdi bana şarap açacağını ver! Bununla mastürbasyon yapacağım ve sen de seyredeceksin. Bana dokunman yasak. Seni çağırırken kendimi siktirtmeyi düşünüyordum ama ceza olarak hiç bir şey yapamayacaksın ve elin sikinde defolup gideceksin evine."

"Buyrun efendim şarap açacağınız." dedi lulu sezsizce.

Şarap açacağını ağzına alarak ısıtan Orospu Göknil Hanım lulu'nun yüzündeki üzgün ifadeyi görünce daha da azdı. Göğüs uçları sertleşmeye, amı kabarmaya başlamıştı. Şarap açacağını göğüslerinin üzerinde dolaştırmaya başlarken;

"Şarap şişesini al ve göğüslerimin üzerine yavaşca dök, şifon şeffaf bluzumun üzerinde biraz serinlik istiyorum".

lulu sahibesinin emrini yerine getirirken, "ne salakım ben, mantarı düşürmeseydim şimdi belki de efendim göğüslerini bana yalatma şerefini bahşediyor olabilirdi" diye düşündü. Ama yapabileceği birşey yoktu. Çaresiz bir şekilde o diri göğüslerini seyretmekle yetindi Orospu Göknil Hanım'ın.

"Biraz da amıma şarap dök!!! çabuk!!!" dedi kaltak ruhlu fahişe. lulu'nun amını yalamak istediğini bilerek. Bir eliyle göğüslerini mıncıklarken diğer eli ile şarap açacağını azgın amının içine soktu. Zevk suları ile karışmış serin şarabın yardımıyla alet yağ gibi kaymaya başlamıştı amının içinde. Şarap açacağının uc tarafındaki çıkıntılar amının iki yanında baskı yaparak gidip gelirken Orospu Göknil Hanım'ın gözleri zevkten kaymaya başlamıştı. Gelmek üzereydi.

"Salak lulu, ne vardı aptalca şeyler yapmasaydın da seni cezalandırmak zorunda kalamasaydım. Bunun yerine senin sikini alsaydım içime."

"Çok özür dilerim efendim size vermiş olduğum bu rahatsızlıktan dolayı. Çok haklısınız büyük eşeklik ettim mantarı yere düşürmekle, lütfen affedin beni."

Bu özür dilemenin üzerine verdiği cezadan vaz geçemezdi ama kölesine ufak bir ödül vermek geldi içinden.

"Yanıma gel, ayakta dur!!!" diye emretti.

Artık tam gelmek üzereyken bir eliyle şarap açacağını amına hızlı hızlı sokup çıkartırken diğer eliyle lulu'nun giymiş olduğu kırmızı kadın külodunun altında dimdik olmuş sikini avuçladı ve sıkmaya başladı. Avucunu sikin üzerinde ileri geri hareket ettirirken lulu daha fazla dayanamadı ve gelmeye başladı. Menileri Orospu Göknil Hanım'ın yüzüne ve göğüslerine doğru fışkırmaya başladı. Kaltak kadın ağzını açarak havada uçuşan menileri yakalamaya çalışırken bir yandan da sarsıla sarsıla geliyordu. "aaaaahhhhhh ne güzel geliyorum. oooofffff mmmmmm" sesleri evin her yerinden yankılanıyordu.

Bir müddet koltuğun üzerinde hareketsiz kalıp kendine geldikten sonra;

"Hadi artık, daha fazla beni kızdırmadan git evimden, aşşağılık köpek, pis köle!!!" diye azarladı lulu'yu.

lulu ise efendisini kızdırmanın verdiği üzüntü ile hemen giyinidi ve gitmeye hazırlandı.

"Efendim, müsadenizle gidebilr miyim"

"Derhal defol evimden pislik!!! bir daha ben aramadan karşıma çıkma sakın!!!!"

lulu derhal, sessizce kapıya gitti ve dışarı çıktı.

Orospu Göknil Hanım ise dur bakalım bu azmışlığımı nasıl gidereceğim diye düşünceye daldı.

Written by: lulukucu

Please Rate This Submission:

Story Tags: sahibe, kaltak, orospu

Category: BDSM Stories